Sancaktepe Saadet Partisi İlçe Başkanı Oğuzhan Akarsu'nun öncülüğünde, Sancaktepe Belediyesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Bu etkinlikte, "Bugün Gazze, Yarın Türkiye! İsrail'e karşı B.O.P'a Dur De!" sloganlarıyla Büyük Ortadoğu Projesi'ne ve İsrail'in Gazze'ye yönelik politikalarına tepki gösterildi.
Basın açıklamasında, ihanetin ve zulmün belgesi olarak nitelendirilen Büyük Ortadoğu Projesi'ne karşı durulması gerektiği vurgulandı. Etkinliğe katılanlar, Gazze'ye desteklerini ifade ederken, Türkiye'nin de benzer tehditlerle karşı karşıya kalabileceğine dikkat çektiler.
Saadet Partisi'nin bu girişimi, yerel halk ve medya tarafından dikkatle izlendi ve geniş yankı uyandırdı. Yapılan basın açıklamasında ise; Aziz ve muhterem Kardeşlerimiz İhanetin ve zulmün belgesi, Büyük Ortadoğu Projesi'ne Dur Demek ve Gazze'ye ses olmak için bugün bu meydanda toplandık. coğrafyamız, savaşlar, büyük buhranlarla karşı karşıya kalmıştır. uzun bir süredir şeytani bir projeden dolayı Güzel ülkemiz Türkiye'mizin de içinde bulunduğu kadim Küresel emperyalizmin paydaşlan olan Batılı ülkeler, iki kutuplu dünya düzeninin çökmesinden sc kendilerine veni bir düşman ve proie buldu.
Adına da "Büyük Ortadoğu Projesi" dediler Siyonistler, bu plan gereğince, sapkın inançlarının karanlığında, Büyük Ortadoğu Projesi'ni hayata geçirerek Arz-ı Mexud'a ulaşmayı, böylece tüm dünyayı kendisine köle yapmayı Bu plan dahilinde; Suriye, Libya, Afganistan, Irak ve Yemen başta olmak üzere İslam ülkesinin sınırları doğrudan tehdit altında. Bu hedefe ulaşmak için iç savaşlar çıkartıldı. Bunun neticesinde milyonlarca Müslüman vahşice katledildi, kadim coğrafyamızın güzel şehirleri harabeye döndü, büyük göç akınları başladı.
Babasının gözleri önünde şehit edilen Muhammed Qura'na çığlıklan Irak Ebu Guravh Hapishanesinde, ABD askerleri tarafından kirletilen kızlarımızın haykırışları Suriyeli Aylan Bebeğin kıyıya vurmuş cesedi hala gözlerimizin önünde.. 7 Ekim'den bu yana gerçekleştirilen vahşi soykırım sonucunda Gazze'de binden fazla Filistinli kardesimiz sehit oldu. 100 binin üzerinde ise varalımız var. Daha 1 aylık olmayan bebekler, henüz okula başlamamış çocuklar katledildi;
Mülteci kamplarına sığınan yaşlıların ve kadınların üzerine vahşice bombalar Camiler, yardım konvoyları, ambulanslar, hastaneler, kamplar, yağdırıldı. bombalandı. Gazze hâla ας Gazze hala acı içinde Gazze hâla susuz Gazze, hala yanıyor Her gün hem haber bültenlerinde hemde sosyal medyada yaşanan dehşeti, can pazarını, soykırımı izledik. Elbette tüm bu katliam görüntüleri sanki sıradanmış gibi gösterildiğinin farkındayız Elbette biz, "İsrail dilediği gibi kan döker ama hiç kimsenin bunu durdurmaya gücü yetmez" sövlemlerinin de farkındaviz Partizanlık yapmadan fanatizme kurban etmeden, elimizi kalbimize koyarak, kendimize şu soruları sormamız gerekir İsrail bu cesareti nereden alıyor? İsrail bu cüreti nasıl buluyor?
İsrail bu katliamlara göz göre göre nasıl devam edebiliyor? Hangi ilişkiler, hangi bağımlılıklar, hangi söz vermişlikler, hangi projelerde birlikte yer alışlar, hangi iş tutuşlar: buna engel oluvor İsrail'e karşı gücü yetebilecek ülkeleri", elden ayaktan düşürüyor, çaresiz bırakıyor İsraile karşı adım atamaz hale getiriyor Milletimizin, üniversiteli gençlerimizin, sivil toplum kuruluşlarının ve Filistin'e. Gazze'ye ses olmak için yaptığı her etkinlik, her eylem Ancak, milletimizin kendilerine meşru güç kullanma yetkisini verdiği iktidarın, ortaklarının, muhalefetteki partilerin, kıymetlidir. Ancak destekçilerinin, sanki hiçbir yetkileri yokmuş gibi, gözlerimizin içine baka baka; İsrail'i sabah akşam kınamaları, gece gündüz lanet okumaları yetmiyor, Filistin atkısı takarak kürsülerde, glanlarda ekranlarda açıklama yapmaları yetmiyor, Konvoy düzenleyip Filistin bayrağı sallayıp, korna çalmaları yetmiyor, Yürüyüş düzenlemeleri, miting organize etmeleri yetmiyor, El açıp dua etmeleri yetmiyor. Bütün bunların 10 aydır yetmediğine sizler şahitsiniz, Milletimiz şahittir ve tüm dünya şahittir.
Hamas'a selam gönderip, İsrail'e lojistik göndermek iki yüzlülüktür.Gazze'ye dua gönderip, Tel Aviv'e petrol akıtmak iki yüzlülüktür. Önce inkâr edip, yedi ay sonra kestik deyip, 10 aydır ticarete devam etmek iki yüzlülüktür. Olup bitenin sorumluluğunu hiç üzerlerine alınmayıp, kim oldukları, nerede oldukları belli olmayan gizli öznelere seslenmek iki yüzlülüktür. Aziz ve muhterem kardeşlerimiz, Buradan tarihin, omuzlarımıza yüklediği sorumluluğun gereği olarak tarihi bir uyarıyı yapmak istiyoruz.
Herkes bilmelidir ki, artık sırada İran ve Türkiye var! Erbakan Hocamız, siyasete başladığı ilk günlerden ömrünün son anına kadar bu hain plandan bahsetti. İsrail ve Amerika'nın asıl planının "böl-parçala-yut ve böylece yönet" taktiği olduğunu üstüne basa basa sövledi. Rahmetli Erbakan Hocamız, "Müslümanlar, birlik olmalıdır; yoksa emperyalistlerin oyuncağı oluruz" demişti.
Bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki, son hedef Türkiye olacak. Bütün gelişmeler bunu söylüyor hain planların tamamı ortaya çıktı, başımıza gelen bütün musibetler bu hakikati gözler önüne seriyor. Peki şimdi ne yapılabilir Emperyalist güçlerin bir parçası olan Büyük Orta Doğu Projesi'ne karşı durabilmek için D-8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın canlandırılması ve İslam Birliği'nin kurulması şarttır.
Bizler, İslam coğrafyasının liderlerini etkili aksiyonlar almaya çağırıyoruz. Ve İsrail Güçten Anlar diyoruz İsrail'i durdurmanın yolu, işbirlikçi politikalardan vazgeçip, şahsiyetli dış politika izlemektir İsrail'i durdurmanın yolu, ticareti kesmektir, lojistik göndermekten vazgeçmektir, İsrail'i durdurmanın yolu petrol akıtmaya son vermektir. İsrail'i durdurmanın yolu kendi ülkemizde adaletsizliklere, zulme sebep olmamaktır. Ey İslam ülkesi liderleri! "Artık toplantı yapıp sonuç bildirgesinde kınama yapmanın hükmü yoktur, İsrail'e karşı ortak hareket etmenin, güç kullanmanın zamanı gelmiştir." diyoruz! Muhterem kardeşlerim İşte bizler Müslümanların son kalesi olan bu aziz toprakların, bu kadim beldenin insanlan olarak; bu DARKWA planı yırtıp atmak ve Büyük Ortadoğu Projesine dur demek için toplandık. Bizi, mezheplerimiz, ırklarımız ve kimliklerimiz üzerinden birbirimize düşürmeye çalışan Büyük Ortadoğu Projesi için direneceğiz!
Bizi aç bırakan, işsiz bırakan, borca esir eden, dinimizden, inancımızdan uzaklaştırmaya çalışan Büyük Ortadoğu Projesine karşı büyük bir azimle direneceğiz Irak'ı parçalayan, Suriye'yi ateşe veren, Yemen'i mezhep çatışmaları içine sürüklemeye çalışan Büyük Ortadoğu Projesine karşı elimizle yüreğimizle, aklımızla, direneceğiz! 7 Ekim'den bu yana binlerce Gazzeli sivili katleden, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'yı kirleten, bütün insanlığın ortak düşmanı olan İsrail'in mimarı olduğu bu projeyi, başına geçireceğiz! Gözünü bu aziz topraklara dikmiş;
Peygamber Efendimizin nurlu duası, medeniyetler beşiği, Fatih Sultan Mehmet Han'ın emaneti olan İstanbul'u Konstantinopolis yapmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz! Bizler; güce, lobilere boyun eğmemeyi, Banane, Amerika diyerek bir duruş ortaya koymayı Masallarla uyutulmamayı, şuurlu Müslüman olmay Erbakan Hocamızdan öğrendik İsrail'in bizleri köle yapmak istediği bu zulüm düzeninin çarklarını nasıl bozacağımızı da Erbakan Hocamız dan öğrendik.
Biz bu oyunu bozarız! Büyük İsrail Projesini, Arz-ı Mexud, planlarını, Türkiye'yi parçalama hayallerini Allah'ın izniyle yerle yeksan edeceğiz.Kıymetli Kardeşlerim Bu meydanda toplanarak çağrımıza kulak verdiğiniz için teşekkür ederiz İnşallah, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da; öfkemizi, direnişimizi sizlerle beraber büyüteceğiz.
Katılımlarınız dan dolayı herkese teşekkür ediyoruz özgür Kudüs'te, Özgür Gazze ve Özgür Filistin'de buluşmak üzere Allah'a emanet olunuz. Esselamunaleyküm.diyerek basın açıklamasını sonlandırdılar.
İSTANBUL (UHA) - GÜLSEVEN TAŞ
SON YAZILAR