TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, jeoçeşitliliğin sağladığı birçok hizmete rağmen, toplumların bu konuda yeterince bilinçli olmadığını ve sürdürülebilir politikaların uygulanmasında jeoçeşitliliğin daha fazla rol alması gerektiğini ifade etti. Birleşmiş Milletler’in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne ulaşılması için jeolojik süreçlerin daha iyi anlaşılması gerektiğini vurgulayan Dr. Tatar, jeoçeşitliliğin ekosistemlere sunduğu katkılara dikkat çekti.

"Jeolojik Miras Alanlarının Korunması Gerekiyor"

Dr. Mehmet Tatar, Türkiye’nin jeolojik miras niteliğindeki zenginliklerinin yeterince korunmadığını ve bu konuda gerekli çalışmaların yapılmadığını dile getirdi. Kapadokya ve Pamukkale’nin 2022 yılında Uluslararası Jeoloji Bilimleri Birliği (IUGS) tarafından dünyanın ilk 100 jeolojik miras alanı arasında yer aldığını hatırlatan Tatar, iki yıllık sürede bu alanlarla ilgili tek bir çalışmanın bile yapılmadığını eleştirdi. Ayrıca, Salda Gölü’nün "Mars Gezegeninin Yeryüzündeki Temsilcisi" olarak tanıtılmasına rağmen gereken ilginin gösterilmediğini belirtti.

UNESCO Dünya Miras Listesinde Eksiklik

Türkiye’nin UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan 15 miras alanı arasında hiçbir jeolojik miras alanının bulunmamasını büyük bir eksiklik olarak nitelendiren Dr. Mehmet Tatar, ülkenin zengin jeoçeşitliliğinin yeterince değerlendirilemediğini vurguladı. Tatar, jeolojik miras alanlarının UNESCO Küresel Jeopark statüsüne alınması için bilimsel, teknik ve idari çalışmaların bir an önce başlatılması gerektiğini söyledi.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak jeolojik miras alanlarının korunması ve insanlığın hizmetine sunulması için çalışmaya devam edeceklerini belirten Dr. Tatar, bu alanların tahrip edilmeden korunmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.

ADANA (UHA) - REMZİ YILDIRIM