Bu hafta rotamız Alaşehir'di. Alaşehir’e gitmişken Türkiye’nin en mütevazı, halkıyla en iç içe olan ve bitmeyen enerjisiyle Alaşehir’in her köşesine koşan Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu’na mikrofon uzatmadan olmazdı. İzmir'de yaşayan Alaşehirlilerle bir araya gelen Başkan Öküzcüoğlu, yoğun temposuna rağmen muhabirimiz Cevdet Laçinkaya’nın sorularını samimiyetle yanıtladı.

"Amacı Olan İnsanlar Yorulmaz"

Muhabir - Öncelikle bu yoğunluğun içinde röportaj talebimizi kırmadığınız için çok teşekkür ederiz. Sizi traktör üstünde, kepçenin başında, çay kazanının yanında, tarlada görüyoruz. Sabah erken, gece geç saatlere kadar sürekli çalışıyorsunuz. Bu enerjiyi nereden buluyorsunuz?

Ahmet Öküzcüoğlu - Bana sık sık soruyorlar, "Ne yiyip içiyorsan bize de söyle, biz de aynı şeyleri yiyelim" diye. Aslında sizden bir farkım yok. Ama şu var ki, amacı olan insanlar sabah uyandığında hem aktif oluyor hem de yorulmuyorlar. Eğer bir işiniz yoksa, insan evden çıkmak istemiyor. Biz ise yarının programını bugünden yapıyoruz, sabahleyin o motivasyonla evden çıkıyoruz ve yorulmuyoruz.

"Günde 24 Düğün Beni Yormaz"

Muhabir - Bir de en çok düğüne katılma rekorunuz var sanırım?

Ahmet Öküzcüoğlu - (Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın'ı göstererek) Rekor Çetin Başkan'da. O, aynı gün 31 düğüne katıldı. Ben ise 24 düğüne katıldım. O gün Alaşehir'deki düğün salonlarının hepsi doluydu ve toplamda 24 düğün olmuştu. İnsanların mutlu günlerinde de, zor günlerinde de yanlarında olmayı seviyorum. O yüzden günde 24 düğün beni yormuyor.

"Bir Çoban Ateşi Yaktık ve Alev Her Yere Yayıldı"

Muhabir - Çok partili Cumhuriyet tarihinde Alaşehir'i ilk defa Cumhuriyet Halk Partisi'ne kazandırdınız ve ardından ikinci kez başkan seçildiniz. Bu sizin için nasıl bir duygu?

Ahmet Öküzcüoğlu - Hedefimiz buydu. Bizim bölgemizde Cumhuriyet tarihinde, çok partili döneme geçildikten sonra hiç sosyal demokrat belediyecilik olmamıştı. Aday olmadan önce 17 ay çalıştık. Daha önce meclis üyesiydim ve bu tecrübemizle başardık. O dönemde, Murat Açıl’la beraber sosyal demokrat belediyeciliği kazanan iki yerden biri olduk. Ancak şu anda Cumhuriyet tarihinde pek çok belediye kazandı. Bir çoban ateşi yaktık ve bu ateş her yere yayıldı. Manisa’da da tarihi bir başarı elde edildi; 14 ilçe belediyesi ve büyükşehir belediyesi CHP'ye geçti.

"Jeotermal Kaynaklarımızın İkincil Faydalarını Görmek İstiyoruz"

Muhabir - Alaşehir, üzümün başkenti olarak biliniyor. Son dönemde Saruhanlı rakip olarak ortaya çıktı. Sabah erken saatlerde üzüm işçilerine destek verdiğinizi görüyoruz. Çiftçiye yönelik daha büyük destek planlarınız var mı?

Ahmet Öküzcüoğlu - Evet, var. Hedefimiz yerinde teşhis, yerinde tedavi. Bu yüzden belediyeyi 5. kattan yönetmeyi hiç istemedik. Sahada dolaşıp, halkımızın sorunlarını dinliyoruz. Bu ziyaretler halkımızla temas etmemizi sağlıyor ve teşhislerimizi doğru koymamıza yardımcı oluyor. Daha büyük projelerimiz de var. 4 bin dönümlük bir sera organize sanayi çalışmamız var. Jeotermal kaynaklardan yararlanarak Alaşehir’de üzüm bağlarının yanı sıra seracılığı da geliştireceğiz. Ayrıca, Alaşehir Organize Sanayi Projemiz de devam ediyor. Jeotermal kaynakları kullanarak şehir ısıtması, sebze-meyve kurutma ve turizm gibi alanlarda da faydalar elde etmek istiyoruz. Ayrıca GES projemiz onaylandı; Alaşehir Belediyesi kendi elektriğini üretecek ve fazlasını devlete satacak.

"Amacımız Alaşehir'i Turistlerin Bir Gece Konaklayacağı Bir İlçe Haline Getirmek"

Muhabir - Alaşehir, tarihi dokusuyla öne çıkan bir şehir. Turizm alanında çalışmalarınız var mı?

Ahmet Öküzcüoğlu - Elbette. Turizme de çok önem veriyoruz ve bu anlamda ciddi adımlar atıyoruz. Alakent Evi ve Bakkal Şükrü Evi Kent Müzesi olacak. Alaşehir Kongresi Kent Müzesi ve Kurşunlu Han gibi projeler üzerinde çalışıyoruz. Türkiye’de yalnızca Alaşehir’e verilen amfitiyatro kazı izni ile kazılar yapıyoruz ve bu alanları turizme kazandırmayı hedefliyoruz. Alaşehir'in turizm haritası çıkarıldı, görme engelliler için Braille alfabesiyle bilgilendirme kitapçıkları basıldı. Alaşehir’in ünlü kapaması ve tayinli pidesi UNESCO miras listesine işlendi. Tarihi Kentler Birliği’ne sunduğumuz proje de birincilik ödülü aldı. Amacımız, turistlerin en az bir gece konaklayacağı bir Alaşehir yaratmak.

"Artık Borç Döndüren Değil, Borç Ödeyen Bir Belediye Haline Geldik"

Muhabir - Belediyeyi devraldığınızda ciddi bir borç yükü vardı. Şu anda belediyenin mali durumu nasıl?

Ahmet Öküzcüoğlu - Belediyeyi devraldığımızda 150 milyon lira borcumuz vardı. O zaman Alaşehir'in bütçesi 48 milyon liraydı, yani borcumuz bütçemizin yaklaşık dört katıydı. Şu an borcumuz hala 150 milyon lira, ancak bütçemiz 600 milyon liraya çıktı. Yani borcumuz bütçemizin dörtte biri oranında kaldı. Ayrıca, devraldığımızda döviz kuru 4.60'tı, şimdi ise dolar bazında borcumuz 4.5 milyon dolar seviyesine düştü. Artık borç döndüren değil, borç ödeyen bir belediye olduk.

"SGK ve Vergi Borçlarımızla İlgili Yoğun Bir Dönem Geçiriyoruz"

Muhabir - Son olarak, SGK ve vergi dairelerinin talepleri konusunda ne söylemek istersiniz?

Ahmet Öküzcüoğlu - 31 Mart seçimlerinden sonra belediyemize 27 milyon liralık bir vergi kesintisi uygulandı. SGK borçlarımızı ise büyük oranda ödedik, ancak bu borçlar yapılandırma olmaksızın hemen ödenmek isteniyor. Bu durum, özellikle küçük belediyeler için zorlayıcı oluyor. Örneğin, Kiraz Belediyesi’nin 100 milyon liralık SGK borcu var ve bu borcun hemen ödenmesi isteniyor. Bu gibi taleplerin belediyeler üzerinde baskı oluşturduğunu düşünüyoruz ve yapılandırma imkanlarının sunulmasını bekliyoruz.

"Üç Dönem Kuralı Doğrudur, Ancak Halk İsterse Devam Ederiz"

Muhabir - CHP’nin getirdiği üç dönem kuralı hakkında ne düşünüyorsunuz? Üçüncü döneme de aday olmayı düşünüyor musunuz?

Ahmet Öküzcüoğlu - Belediye başkanlığı bir meslek değil, bu halkın bize verdiği bir görev. Bilimsel metotlarla ilerliyoruz; anketler yapıyoruz ve halkımız memnunsa, gerçekleştirdiğimiz projelerle Alaşehir’in vizyonunu değiştireceğimizi düşünüyorsak, neden olmasın? Ancak üç dönem kuralı da doğrudur. Altı dönem belediye başkanlığı yaparak gençlerin önünü tıkamaya gerek yok. Gençlerimiz pırıl pırıl, hepsine güveniyoruz.

MANİSA (UHA) - CEVDET LAÇİNKAYA