Toplantıda Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, proje ile üretilecek ilacın organ nakli sonrası organ reddi ile kanser, covid-19 gibi hastalıkların tedavisinde kullanılacağını söyledi.
Akdeniz Üniversitesinde düzenlenen basın toplantısı ile hedef ve ürün odaklı Altyapı Projesi Desteği çağrısı kapsamında tarihinin en yüksek bütçe desteğinin verildiği proje ile ilgili son gelişmeler paylaşıldı. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan başkanlığında Rektörlük Senato Salonunda düzenlenen toplantıya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şükrü Özen, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Küçükçetin, Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet İnan ve Bilimsel Araştırmalar Komisyonu üyeleri katıldı.
10 MİLYON LİRALIK BİR BÜTÇE İLE DESTEKLENDİ
Yaklaşık iki buçuk yıl önce startını verdikleri projeyle ilgili son gelişmeleri paylaşan Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Göreve geldiğimden buyana öncelikli hedefimiz üniversitemizin ve ülkemizin bilimsel seviyesini yükseltmek, kaynaklarımızı verimli bir şekilde kullanarak topluma ve insanlığa faydalı olmak oldu. Bu hedefle bu projelerimize hiç olmadığı kadar güçlü bütçe desteği sağladık. Bunlardan bir tanesi de bugün sonuçlarını paylaşacağımız projemiz. Üniversitemiz tarihinin belki de en yüksek destek bedeli olan yaklaşık 10 milyon liralık bir bütçe bu proje için ayrıldı. Her zaman savunduğum konu bilim ve teknoloji politikalarını belirlerken uzun vadeli düşünmek gerekiyor. Sadece kısa vadeli çözümlerle değil, aynı zamanda gelecekteki ihtiyaçlarımıza cevap verebilecek stratejiler geliştirmeliyiz. Pandemi sürecinde bunu yakından görmüş olduk. Aşı ile ilgili hazırlıklar daha önce başlamış olsaydı daha önce aşı üretimiş olurdu. Geç olsun, güç olmasın. Şuan çok güzel aşı ile ilgili altyapılar oluşturuldu. Aslında en önemli göstergesi siz en tehlikeli durumlara ne kadar hazırsınız. Bu proje de bunun bir örneği.” diye konuştu.
AYNI ALANDA KULLANILAN İLACIN PATENTİ 1 MİLYAR DOLARA SATILDI
Proje ile ilgili bilgi paylaşan Rektör Özkan, “Geliştirme aşamasında olan ilacımız özellikle organ naklinde vücudun organ reddetme riskini azaltmak amacıyla kullanılan bir ilaç grubunda yer alıyor. Covid-19’da kullanılıyor, kanserde, sepsiste sitokin fırtınasında kullanılıyor. Dünyada 4 tane ilaç var zaten inşallah bu da 5’incisi olacak. Bu ilaçlar, dünya genelinde toplamda yaklaşık 30 milyar dolarlık bir pazara sahip. Her yıl ülkemizden de bu ilaçlar için milyonlarca dolar yurtdışına çıkıyor. Aynı orijine sahip benzer bir ilacın ABD’de patent hakkının 1 milyar dolara satılmış olması bile, bu ilacın değerini gösteriyor. Sadece maddi olarak de değil lojistik problemi olduğunda ilaca ulaşamıyorsunuz. Bu anlamda bu ilacın kendimizde olması stratejik bir durum.” şeklinde konuştu.
“EKONOMİMİZE KATKI SAĞLAYACAK”
İlaç adayımızın AR-GE çalışmaları tamamlanarak hayvan deneyleri aşamasına geldiğini ifade eden Rektör Özkan, “Bu aşamasının tamamlanması ile endüstriyel üretim ve klinik çalışmalarının tamamlanması için teknoloji transferi yapmaya hazır hale gelecektir. En kısa sürede ilaç firmalarımızdan haklı bir ilgi görerek ticarileşmesini, böylece ülkemizden çıkan milyonlarca doların ülkemizde kalmasını diliyorum. Bu projenin başarısı, sadece bilimsel bir kazanım değil, aynı zamanda üniversitemizde ilaç geliştirme altyapısının ve insan kaynağının oluşturulması ile ekonomimize önemli bir katkı sağlayacak.
5 YIL İÇERİSİNDE TİCARİ ÜRÜN HALİNE GELEBİLİR
Proje ile ilgili bilgi veren Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet İnan “Biz burada üniversitemizin alt yapı projesi olarak iki buçuk yıl önce hem alt yapı oluşturmak hem insan kaynağını oluşturmak için bir proje başlattık. Bu kapsamda rekombinant teknolojisiyle sitokin fırtınasını durduran bir molekülün biyo benzerini geliştirdik.” dedi. Projenin teknik detaylarını paylaşan Prof. Dr. Mehmet İnan, “Burada büyük bütçelerle alt yapı cihazlarını tamamladık. Mesela bir covit ilacını, insülin ilacını aynı metotlarla geliştirebileceğimiz, hatta Hepatit B aşısını aynı organizmada üretip aşıyı geliştirebileceğimiz alt yapıyı oluşturmuş olduk. Bundan sonraki süreç farklı ilaç moleküllerinin Türkiye’de üretimi ve bunların teknoloji transferi ile endüstriye taşınması bunların da piyasa çıkarılması aşaması. Bizim üniversite olarak yapabileceğimiz kısımlarını bu proje çerçeve tamamlamış olacağız. Bu proje tek kişilik bir ekip değil burada gördüğünüz gibi hocalarımız ve öğrencilerimizin katkısıyla yürütüyoruz.” diye konuştu. Her ilacın bir yaklaşık 10-12 yıl ilaç geliştirme süreci olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mehmet İnan proje kapsamında üretecekleri ilacın yaklaşık 5 yıllık bir süreci olduğunu söyledi. Prof. Dr. İnan proje desteği için Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan ve BAP Komisyonuna teşekkür etti.
ANTALYA (UHA) - TANER ŞAHİN
SON YAZILAR