İZMİRLİNİN PARASI CEPLERİNDEN ÇALINDI

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, aylık olarak yaptığı "Gündem İzmir" toplantısında gündemi yorumladı. Saygılı, iki genç kızın katledilmesi olayıyla ilgili "Bizleri derinden sarsan, insana ve özelde kadına yönelik şiddetin her türlüsünü reddediyor, bu yönteme başvuran insan müsveddelerini de lanetliyorum" diyerek toplumun duygularına tercüman oldu. Sonrasında İsrail'den Körfez kirliliğine ve kentsel dönüşümdeki rant açmazına kadar birçok konuya değindi. Özellikle kentsel dönüşümde yaşananlarla ilgili "İzmirlinin parası ceplerinden çalındı" ifadesi dikkat çekti.

 İzmirlinin Parası Ceplerinden Çalındı

Sözlerimin hemen başında, son günlerde milletimizi derinden sarsan iki genç kızımızın cinayete kurban gittiği elim hadiseye değinmek istiyorum. Dünyalar güzeli evlatlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. İnsana ve özelde kadına yönelik şiddetin her türlüsünü reddediyor, bu yönteme başvuran insan müsveddelerini de lanetliyorum. Rabbim, melek kızlarımızın mekanını cennet eylesin.

İsrail Saldırganlığı

Malumunuz, gündem olabildiğince yoğun. Geçtiğimiz Salı günü Gazi Meclisimiz açıldı. Bu vesileyle Gazi Meclis çatısı altında görev yapacak milletvekillerimize muvaffakiyetler diliyorum. Sözlerimin hemen başında, yasama yılı üçüncü dönem açılışında önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın özellikle üzerinde durduğu İsrail meselesine değinmek istiyorum.

İsrail, küresel barış ve huzur gemisine her gün yeni bir gedik açmaktadır. Bu hain emellerle hareket eden katil şebekesi, işgalci Siyonist kafa, Ortadoğu başta olmak üzere tüm yerküreyi bir ateş çemberinin içine almak istemektedir. Ama unutulmasın ki ateş çemberinin içinde kalan her akrep gibi, İsrail de kendi sonunu hazırlamakta, bu eylemleriyle sonun başlangıcına davetiye çıkarmaktadır.

İsrail, işgalci bir suç çetesidir. İsrail, gözü dönmüş canilerin yönettiği bir kriminal kara parçasıdır. İsrail, kadın, çocuk, yaşlı demeden masum sivillere ölüm kusan bir zulüm mekanizmasıdır. Bu mekanizma, bugün Lübnan’da cinayetlerine devam etmektedir. Bu psikopat eylemleri lanetle kınıyorum. Ve elbet İsrail’in yok olacağı günün umudu ve inancıyla Filistin ve Lübnan başta olmak üzere, İsrail’e karşı direnen tüm milletleri İzmir’den selamlıyorum.

Beşeriyetin sus pus olduğu, Müslümanlar adeta bir ölüm mengenesine kıstırılırken batı medeniyetinin başını çevirdiği, uluslararası kurum ve kuruluşların masum ve mazlumlara sırtını döndüğü, vicdanın lâl olduğu, hakkı haykıracak ağızların mühürlü, hakikate bakan gözlerin kör taklidi yaptığı tarihin bu utanç sayfasında; BMGK toplantısında İsrail heyeti ve onun yardakçılarının yüzlerine hakkı, hakikati ve merhameti haykıran Cumhurbaşkanımızla gurur duyuyorum. Onun yol ve dava arkadaşı olmakla iftihar ediyorum.

İzmir Körfezi Çevre Felaketi

Gündem İzmir’in yerel ölçekli en önemli konusu Körfez’deki çevre krizi! Körfez’deki çevre felaketini ve taşıdığı riskleri hep birlikte değerlendirdik, tartıştık. Bakınız, her yerde eylem yapan birçok hayvansever, Körfez’deki toplu balık ölümlerine ses çıkardı mı? Bunu, iki sokak köpeğini sahiplenmiş bir gerçek hayvansever olarak soruyorum. İzmir’in doğası, denizi, deniz canlıları, İZBB’nin bu vurdumduymazlığı, iş bilmezliği, sorumsuzluğu ve ihmalkârlığı yüzünden katledilirken hayvanseverler ne yapıyordu? Neden bir eylem, bir farkındalık protestosu yapmadılar?

Biz ise, bu felaket geliyor diyerek bu konuyla ilgili önceki İZBB yönetimini sayısız kere uyardık. Çiğli Arıtma Tesisi’nin 4. fazını devreye sokun diye diye dilimizde tüy bitti. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi'ndeki 4. fazın 9 yıldır bitirilememiş olmasının İzmir Körfezi'ni her geçen gün daha da kirlettiğini defalarca söyledik. Körfeze akan ve temizlenmeyen derelerin Körfez’i kirlettiğini defalarca dile getirdik. Ancak bu uyarılar karşısında belediyeden gelen tek yanıt sessizlik oldu. Bilim insanlarının dahi "Son 25 yılın en kirli dönemi" olarak nitelendirdiği bu süreçte, CHP'li belediyenin başarısız çevre yönetimi İzmir Körfezi'ni adeta bir zehir çukuruna çevirdi. Ama önceki İzmir Büyükşehir Belediye yönetimi ipe un sere sere, ayağını sürüye sürüye İzmir’i bugünkü felaketle karşı karşıya bıraktı.

Bu konuda harekete geçerek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız İzmir’e geldi, yerinde incelemelerde bulundu. Bakanımız buradayken, Körfez’e kıyısı olan ilçe belediye başkanları davet edildi. Ancak sadece 2 belediye başkanı katıldı, diğerleri katılmadı. Bilim Kurulu, körfez kirliliğinin karasal olduğunu ortaya koydu. 2016’da imzalanan protokol noktasında, Bakanlık bugüne kadar 600 bin metreküp temizlik yaptı. Navigasyon kanalını hızlandırıyoruz. Kasım veya Aralık ayında taramaya başlanacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğu altında olan alanların takibini sürdüreceğiz.

Körfez’in ana kirliliğinin karasal ve evsel atık olduğunu, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesinin yetersiz olduğunu Bilim Kurulu bir kez daha ortaya koydu. Tesiste çevre faaliyet belgesi bile yok ve enerji teşviki alamıyor. Sürekli Atıksu İzleme Sistemleri’nin çalışmadığı için ceza yemiş durumdalar.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Kentsel Dönüşüm

Ülkemiz ve şehrimiz bir deprem kuşağında yer alıyor. Peki, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bu konuyla ilgili ne yapılıyor? Maalesef hiçbir şey yapılmıyor. Kooperatifler üzerinden bu şehirde bir vurgun yapıldı. İzmirlinin parası ceplerinden çalındı. Binlerce vatandaşımız helal alın terini verdi ama ne bir ev gördüler ne de tapuları teslim edildi. İzmir’de kentsel dönüşüm rantsal bölüşüme döndü.

Arsa sahipleri, kat karşılığı daire almak için tapularını Büyükşehir’e devretti. İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkiyi İZBETON’a verdi, CHP’nin elitleri de kooperatifler kurdu. Kooperatif üyelerinden toplanan paraların büyük bir kısmı kayboldu, ve inşaat seviyesi yüzde 10’larda kaldı. Toplanan paraların üçte biri harcanmış durumda. Bu durum savcılığa intikal etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi eliyle CHP’nin siyasal elitlerinin oluşturduğu mağduriyet sonucunda 3 bin kişilik bir mağdur ordusu söz konusu.

Büyükşehir Belediyesi bugüne kadar sadece bin 150 konut yapabildi. Cemil Tugay ise 25 bin konut yapmayı vaat ediyor, bunu nasıl yapacağını merak ediyoruz.

Kongre Süreçleri

AK Parti, Türk demokrasisinin kalesi, ilkeli ve nitelikli siyasetin en güçlü çatısıdır. Tüm teşkilatlarımızın yoğun katılımıyla geleceğe yönelik enerjimizi tazeledik. Yaklaşan kongre süreçlerimizde yenilenecek kadrolarla İzmir’e AK Parti’nin mührünü vuracağız.

 

İZMİR (UHA) - AYDAN YALÇIN

BELEDİYELER

EKONOMİ