BU NE GAZETECİLİK NE DE HABERCİLİKTİR(?)

Diyanet İşleri Başkanının kızının şiiri sizce bizim için ne kadar önemlidir? Gerçekten artık şaşırmıyorum. Sosyal medya, dönemimizde kitleler arasında ilişki ve iletişim kurmada epeyce önemli.

Ama bu ağları nasıl kullandığınıza bağlı…
SÖZCÜ GAZETESİNİN Instagramdaki sosyal hesabında böyle bir haber vardı. Diyanet İşleri Başkanının kızı, lüks arabasının anahtarına şiir yazmış. Sanırım kaybolduğu için felan.

Tamam da bize ne size ne? Gerçekçi açıdan bakıldığında bunun hiçbir şekilde haber değeri yoktur. Absürtlük diyeceksiniz ki, hanım efendi “size ne” dese, yeridir.

Hanım efendi bu paylaşımla beraber kamuoyunun önüne atılıyor gibi. Gerçekten de bu ülkede “normal” diye bir hâlden bahsetmek zor. Gazeteci olarak veya basın yayım-yayın kuruluşları olarak bu “şeyleri” görmek zorunda mısınız? Zaten haber değil bu husus…

Anladık… Şatafat… Bol keseden harcamalar, lüks yaşantıların kamuoyunun önünde sergilenmesi… Halk gerçekten de çok zor şartlar altında geçim savaşımı veriyor. “Ciddi bir gazete kuruluşu” olarak sizin daha “yaşamın içinden” gelişmeleri ve vukuatları toplumun huzuruna getirmeniz gerekmez mi?

Savurganlık var bu ülkede… Vatandaşlara tasarruf yapın derlerken, siyasetçiler halktan kopuk bir durumda ballı lokma tatlısı bir hayat sürdürüyorlar. Ne emeklinin ne de emekçinin içinde bulunduğu hâli anlayacak vaziyetteler. Fenomen denen kişilerin ya da ceplerindeki limitlerinden habersiz kişilerin harcamalarından yola çıkarak paylaşım yapmak ya da haber üretmek, inanın sizi diğerlerinden farklılaştırmıyor. Bilakis, bugün, bizler iktidara destek veren medya unsurlarını neden eleştiriyoruz? Toplumu algılar minvalinde oyaladıklarından ötürü, yaşanan ve halkın hissettikleriyle makyajlananların tamamen farklı olduğu yönünde eleştiriyoruz.

Şunu demek istiyorum… Ahlâk bekçiliği veya yargıçlığı yapmak bize düşmez. Yani burada şatafata, lükse, görkemli yaşamlara vurgu yapılacaksa, bu, bunları yapanların reklamını yaparak hiç olmaz. İsrafın veya savurganlığın sonlandırılması ancak bilinçli ve gerçekten de ahlâklı bir toplumla mümkündür.

BELEDİYELER

EKONOMİ