Ülke gündeminden kopuk politika izlemek, gerçekten de artık insanlarımızda bezginliğe neden olmakta.
Aynı şeyleri konuşmak, aynı şeyler etrafında dolaşmak, ama nihayetinde verimli bir çıktıya ulaşamamak…
Üzücü. Üzücü olduğu kadar da hazin. Türkiye Cumhuriyeti özelinde tartışmalarda hani derler ya, burası muz cumhuriyeti mi, burası ATATÜRK CUMHURİYETİ…
ATATÜRK’ÜMÜZÜN kurduğu CHP hâlen günlerdir, aylardır iç işlerindeki sorunları, problemleri çözümleyememenin sancılarından dolayı, halkın sesi olamıyor.
DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM…
Bu kelimeleri serdetmeyen CHP yöneticisi neredeyse kalmadı! E tamam da elinizi tutan mı var? Adalet ve Kalkınma Partisini anlıyorum, sandıktan çıkmışlar ve ülkeyi 5 sene idare etmek için yetki almışlar. AK Parti hükümetinden ve Sayın Erdoğan’dan “yoğurdumuz ekşi” açık sözlülüğünü veya eleştirel yaklaşımını beklemiyorum zaten.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin(CHP) durumu gerçekten de artık içler acısı. Bakıyorum da kimsenin ilgisine mazhar olamıyor… Ne? CHP; ülkede zuhur etmiş olaylar veya gelişmeler neticesinde, “genelgeçer” açıklamalar ile yetinme yoluna gidiyor?
ENFLASYON…
Türkiye’deki ekonomik görünüm gün gittikçe olumsuz bir seyir izliyor. Marketteki ve pazardaki ürünlerin fiyatlarıyla emekçiye ve emekliye ödenen ücret ve maaş gelirleri arasındaki makas, gün geçtikçe yurttaşları karamsarlığa düşürecek vaziyetlere ulaşmakta.
Değerli okuyucular, ekonomik gelişme ve değişmeler bir çırpıda elinizin tersiyle masadan iteklenecek hususlar değil. İnsanların durumlarını Ankara’da ikamet eden milletin temsilcilerinin görmemesi de mümkün değil.
Şimdi bana diyebilirsiniz, tamam da memleketteki pahalılığın veya alımgücünün yetersizliğinin müsebbibi CHP mi?
Tabii ki değil.
* * *
Ama şunu da görün, AK Parti neden olduğu ortamın eleştirisini sizce yapar mı? Zaten seçimden “zaferle” çıkmış bir partinin, kendisini eksiklikleri noktasında eleştirmesini mi bekliyorsunuz? Ha belki bekleyebilirsiniz ama o sizin iyi niyetinizdir.
Demek istiyorum ki, CHP’nin daha ses getiren bir siyaset stratejisi izlemesi gerekiyor. Aylardır değişim ve dönüşüm türküsünün dışında bir başka ara nağme duydunuz mu CHP cephesinden? Buradan şunu da görmüş olduk, sandalye/koltuk demek ki sadece iktidar kadroları ve çevreleri için değil, muhalefetin en büyüğü ve iktidar olabilme potansiyeli en fazla olan partisi CHP için de vazgeçilmesi epeyce zor bir seçim.
Değerli okuyucular, ben burada CHP’yi eleştirme derdinde değilim, zaten çokça yaptığım bir şey. Zaten Cumhuriyet Halk Partisi (CHP,) sol veya sosyal demokrat mahallelerde yeterince eleştiriliyor.
Benim derdim, artık CHP’nin halkın ve toplumun gözünde bir şeyler yapabilecek konuma gelmesidir. Bugün yaşanan olumsuz birçok hadise ve gelişmelerden CHP’yi sorumlu tutan aymazlar var bu ülkede. Sosyal medya platformları özgüven patlaması yaşayan, iyi kötü bir şeyler karalayan insanların, yurdumuzda vuku bulan nahoş gelişmelerden ana muhalefet partisini sorumlu tutan yazılarıyla dolu. Yahu yapmayın diyeceğim ama mümkün değil. Bazı vatandaşlara bir şeyleri anlatmak değil, “izah” etmek de olası değil.
Benim artık siyasetten ve özellikle CHP’den beklentim, toplumun gazını alan açıklamalardan ziyade “eylemsel siyasete” dönmeleri. İnsanların gözünde CHP, “bir bakkal dükkânını” işletemez kanısıyla değer bulmakta. Neden bu böyle?
Hiç kıvırmayalım… Lamı cimi yok.
CHP üzerindeki yüklerden kurtulmadan, Türkiye’nin aydınlık yolculuğuna mihmandarlık yapamayacak gibi.
Daha önceki bir yazımda da ifade ettim: Cumhuriyet Halk Partisi, artık SADRA ŞİFA versin.
Yaldızlı cümlelerle dolu raporlar veya broşürler yazıp bastırarak değil. Bunu zaten AK Parti (Adalet ve Kalkınma Partisi) ziyadesiyle yapıyor. Ben Türkiye’nin “kurucu partisinden” söz değil, icraat bekliyorum; ne ki insanların sıkıntısı ve elemleri günbegün artarken CHP’nin “oyun kurucu” olarak rol almaması, seçmen indinde yeniden değerlemeye tâbi tutulacaktır vesselam.
SON YAZILAR