CHP ,TOPLUMSAL MUHALEFET VE TARİHCİ CAN BALCIĞLU İLE SEÇİM ANALİZİ

31 Mart yerel seçimleri geride kaldı.CHP hem sancılı bir kongre sürecini ve  dağınık bir muhalaefet yapısıyla  seçim sürecine girdi.Yeni CHP yönetimi bu süreci başarıyla yöneterek seçimlerde toplumsal muhalafet yaparak büyük bir başarı kazandı.CHP yönetimi bu seçim sonuçları  iyi değerlendirerek  artık toplumun sorunlarını çözmek için projeleri ortaya koyması gerekir.

CHP yönetiminin Türkiye'nin iç sorunları,dış politika ve Kemal Kılıçdaroğlu tartışmasını tamamen artık kapatması gerekir.Bu üç süreci iyi yönetmesi 1989 SHP yönetiminin  yaptığı hatayı yapmaması gerekir.Seçim sonuçlarının CHP açısından en önemli tarafı parti içi muhalefetin  durdurmasıdır.

31 Mart 2024 yerel seçimleri Türk siyasi tarihinde son 22 yılda yaşanmış en büyük değişim ve devrimdir. Ülkeyi uzun süredir yöneten ve gittikçe otoriterleşen bununla beraber korkunç bir enflasyonla insanları açlığa iten AKP iktidarına en sert tepkidir. 2023 Genel seçimlerinde kafa kafaya giden İktidar ve Muhalefet arasındaki denge tartışmasız olarak Muhalefet lehine dönmüştür. İstanbulu şahsi meselesi haline getiren Cumhurbaşkanının ve seçimi İmamoğlu gibi gerek karizması gerek icraatları ile kazanacağı aşikar olan birine karşı bakanları seferber etmesi halkta beklenilen geri dönüşü sağlayamamıştır. Bakanlığı döneminde ki yanlış politikaları, potları, esnaf aşağılayan beyanatları ile Murat Kurumun kazanamayacağını herkes biliyordu. Ankara zaten Mansur başkanın kalesiydi ucuz iftiralar ile mal varlığı tartışmaları orada işe yaramadı. Atılan farklar bu iki ilde sonucu belirledi. Eskiden kıyılara ve metropollere hapsolmuş CHPnin neredeyse onyıllarca yıl seçilemediği (Misal Balıkesir) zafer elde etmiş olması çok ciddi bir mesajdır. Bu sadece iktidar destekçisi seçmenin uyarısı değildir aksine tamiri çok zor bir güven kaybının işaretidir. Muhalefet partilerinin 2023 genel seçimlerinde hezimet diye nitelenen yenilgisinden sonra 1 seneden az bir sürede toparlanarak böyle büyük bir başarı elde edebilmesi kesinlikle Dünya siyaset tarihine geçecektir. Yıllardır baskı altında hukuktan demokratik haklardan özgürlüklerden men edilmiş bir halkın isyanı mühür mühür pusulalara yansımış, dünyaya da "bak arkadaş hala Türkiyeden umut kesilmez hepimiz aynı değiliz" mesajı vermiştir. Ancak burada bir noktaya dikkat edilmesi gerekiyor:31 Mart elbette büyük bir zaferdir ancak 22 senedir sadece iktidarda kalmakla değil ülkenin bütün sistemini değiştiren siyasi yapıya karşı rehavete kapılmamak gerekmektedir. Halkın teveccüsü ile verilen görev unutulmamalı,2028 genel seçimleri veya potansiyel bir erken seçime kadar yerel ve genel inatla teşkilat çalışmaları yapılmalı ama en önemlisi temas kopmamalıdır. Ezcümle demokrasi ve özgürlük bayramını kutladığımız şu erken bayramda madem kolları sıvadık bu güzel ülkeyi hep birlikte hakkettiği demokratik, özgür, adalet ve hukukla yönetilen Atatürk ilkelerine sadık bir vaziyete getirmek en büyük görevimizdir.

BELEDİYELER

EKONOMİ