Ekonomik sıkıntılar giderek artıkça birbirimizden de uzaklaşmaya başladık. Hâlden anlamak... ‘Hâlin nicedir’ sözlerinin de pek anlamı kalmadı. Bugün katlanılan ekonomik problemler karşısında vatandaşlar birbirlerinin yaralarına merhem olmaya çabalıyorlar. Tamam da bu ne kadar mümkün? İşte eğer anayasal düzenden uzaklaşır, demokrasiyi sadece seçim ve sandık lafzından ibaret sayarsak... Sokaklarda mutsuz insan siluetleri...
Yardıma muhtaç insanlar... Öte yandan merhamet duygularımızı da yitirir olduk. Yabancı uyruklu insanlara karşı takınılan tutum ve tavırlar, unutmamak gerekir ki bu insanlar da tıpkı bizler gibi bir Yaratıcı tarafından yaratıldı. Bu bağlamda hiçbirimizin birimizden ne imtiyazı var ne seçkinliği veya ayrıcalığı...
İşte bu ekonomik sıkıntılar... İnsanların insanî hasletlerini bile buldozer gibi ezdi geçti, ezmeye de devam ediyor. Yer yer sosyal medyada denk geliyorum, bazen gerçekten de olumlu şeyler için çaba harcayan fenomenler oluyor, burada “sosyal deney” adı altında vatandaşlarımızın insanî durumlar karşısındaki tepkileri ölçülmeye çalışılıyor.
Gördüğüm kadarıyla “para” olgusu öyle bir “değer” kazanmış ki, o ân bu nesnenin azıcığına bile muhtaç kişiye “variyetimizden” kıyıp da bir kısmını bile ver-e-mi-yoruz. Mutsuzluk, memnuniyetsizlik, belirsizlik ve geleceğinden ümidini kesmek... Tüm bu ruhsal hâller toplum içine sirayet ettikçe kartopu misali yuvarlanarak toplumun genelinde karamsar bir havanın oluşumuna neden oluyor. Ne ki bu olumsuzluklar tek tek bireylerin üzerinden kalkabileceği bir yük değil. Bakalım ilerleyen günlerde neler göreceğiz ve neler ile karşılaşacağız?
SON YAZILAR