Var oluş destanı; Cumhuriyet!
Bugün, bir varoluş destanının başladığı ve resmileştiği bir gün.
Bugün, hak edilmiş bir demokratik yaşamın hayata geçirildiği bir gün.
Bugün, tüm dünyaya kafa tutularak haklı özgürlüğün elde edildiği ve resmileştirildiği bir gün.
Bugün, tüm ulus olarak sevincimizi, kıvancımızı, mutluluğumuzu paylaşabildiğimiz bir gün.
Bugün, bu sevinci bizlere yaşatan başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
Cumhuriyet, halkın egemenliğine dayanan yönetim şekli demektir.
O halde CUMHURİYETİ şöyle de anlayabiliriz;
Cumhuriyet;
Halktır, özgürlüktür, var olmaktır, insan olmaktır, geçmiştir, gelecektir.
Bir değerdir, sevgidir, saygıdır, eline aldığın kimliğindir.
Kadınlığını yaşamaktır. Kadının seçmesi, seçilmesi ve eğitim hakkından yararlanmasıdır.
İnsan haklarına saygıdır. Ülkemizde çocuk haklarının yerleşmesidir, seçmek ve seçilmektir.
Okuldur, eğitimdir, bilimdir, fendir, giyim kuşamdır, modernliktir, din ile devlet işlerinin ayrılmasıdır.
Ulus olmaktır, yaşamı seçmektir, esaretten arınmaktır.
Anadolu’dur, Samsun’dur, Erzurum’dur, Sivas’tır, Amasya’dır, Kars’tır, Ardahan’dır, düşmanın denize döküldüğü İzmir’dir.
Aydınlanmadır, reformdur, sanayidir, fabrikadır, ülkenin ilk kez demiryolu ağlarıyla örülmesidir, şekerdir, uçaktır, uygarlaşmadır.
Bu vatan için uzuvlarını yitiren gazilerdir ve canlarını veren şehitlerdir.
Misak-ı Millidir, Anadolu’dur, şanlı Türk Bayrağımızdır.
Cumhuriyet, Sakarya’dır, Dumlupınar’dır, Mustafa Kemal’in dediği ‘’İlk hedef olan Akdeniz’dir.
Kısacası, Cumhuriyet Mustafa Kemal Atatürk’tür, sensin, benim, herkestir.
Evet, bizdeki ya da bendeki Cumhuriyet anlaşımı bu şekildedir.
O bayrak ki bu vatanın gönderlerinden hiç inmeyecek, o halk ki hep özgür olarak kalacak. Cebimizde gururla taşıdığımız o T C kimlikleri hiç değişmeyecek. Bu vatanın evlatları gözlerini kırpmadan, bu vatan uğruna göğüslerini, geçmişte olduğu gibi gelecekte de hep siper edecekler.
İşte bu sayede de 23 Nisanları, 30 Ağustosları, 29 Ekimleri, 10 Kasımları, Ramazan ve Kurban bayramlarını hep kutladık ve kutlamaya da devam edeceğiz. Bunun için gerekli olan asil Türk kanı damarlarımızda dolaşmaktadır. Türklüğümüzle övünüp, bedenimizle ve beynimizle çalışıp, geleceğimize güvenle bakacağız.
Ben bir cumhuriyet çocuğu olarak, cumhuriyetin bana sunduğu olanaklardan yararlanıyorum. Gelecek neslin de cumhuriyetin bu güzel olanaklarından yararlanmasının temel bir insan hakkı olduğunu düşünüyorum ve istiyorum.
Cumhuriyetlerde bireyler ön planda olurlar. Demokrasilerde ise halk ön planda olur. Bu nedenle de Cumhuriyet bir adım demokrasinin önünde gider. Kıymetini bilelim. Zaten kıymetini bilemediğimiz şeyler elimizden çabuk çıkar bu kez de onu yeniden bulmak için yıllarca çabalar dururuz.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızın 98. Yıldönümü kutlu olsun!
Yaşar GELER
Gazeteci/Yazar
SON YAZILAR